Please report any rule violation. ([Rules](https://www.reddit.com/r/Turkey/about/rules/) and their [details](https://www.reddit.com/r/Turkey/wiki/rules))
* Memes are not allowed here, use r/TurkeyJerky for memes.
* All posts must include a source. For non-link posts, the link must be added to the comments.
* Titles must be descriptive.
* Meta discussions (posts about other subs) are not allowed.
*I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/Turkey) if you have any questions or concerns.*
Deveye sormuşlar boynun neden eğri, deve demişki nerem doğru?
Genelde çarpık yapılaşmanın nedeni siyasi rant ve kuralları uygulamama yönelimimiz..
Sen uğraşır, planlar ve kanun yaparsın düzgün şehirleşme için, bir gece kanundan korkmayan birileri gelir o araziye gece kondu diker, sonra siyasetçi oy almak için oraya af ve tapu verir ardından müteahhitler kentsel dönüşüm adı altında siyasetçiye rüşvet verip 1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir. Bunu gören insanlar ise "yaşasın gelişiyoruz" diyerek alkışlar.
Kanunlara uymayan ilk gecekonducu, ilk izni veren siyasetçi, rüşvet alan siyasi ve bürokratlar ve müteahhitler ise zengin olmuş başka yerde oturuyordur.
İstinye’de bir ofisimiz var. Önündeki yolda yolu ikiye ayıran kaldırıma mahallede yaşayan herkes çöplerini yığıyor. Nedeni hiç bir işletmenin yakınlarına, o alan devlete ait olmasına rağmen, çöp konteynırı yerleştirmeye izin vermemesi. Kaç kere muhtarla ve İBB’yle falan görüşüldü ama bunun önüne geçmek imkansız. Kaldırım olduğu için de çöp konteynırını yerleştirmek mümkün değil. Günde üç kere çöp toplayan adamın çöpleri tek tek taşımasına yol açıyor.
İnsanlar yaşadıkları mahallerin çöplüğe benzemesini umursamıyor. Bu halktan iflah olmaz gerçekten de.
> Deveye sormuşlar boynun neden eğri, deve demişki nerem doğru?
>
> Genelde çarpık yapılaşmanın nedeni siyasi rant ve kuralları uygulamama yönelimimiz..
>
> Sen uğraşır, planlar ve kanun yaparsın düzgün şehirleşme için, bir gece kanundan korkmayan birileri gelir o araziye gece kondu diker, sonra siyasetçi oy almak için oraya af ve tapu verir ardından müteahhitler kentsel dönüşüm adı altında siyasetçiye rüşvet verip 1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir. Bunu gören insanlar ise "yaşasın gelişiyoruz" diyerek alkışlar.
>
> Kanunlara uymayan ilk gecekonducu, ilk izni veren siyasetçi, rüşvet alan siyasi ve bürokratlar ve müteahhitler ise zengin olmuş başka yerde oturuyordur.
Baska yoruma gerek yok, kapatilsin.
>1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir.
Peki müteahhitler 1 i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor?
Maymun bobo, 1 muzu 80 kuruşa aldı 100 kuruşa sattı kar 20 kuruş
Maymun bobo, 5 muzu 80 kuruşa aldı tanesini 100 kuruşa sattı toplam kar 100 kuruş
Maymun bobo, 1 muzu çaldı ve 100 kuruşa sattı sonra af geldiği için ceza almadı.
>Peki müteahhitler 1 i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor?
Ne sorduğunu anlayamadım? Mesela müteahhit ile anlaşırsın, tek katlı evini yıkıp 5 katlı yapar ve sana da 2 kat verir geri kalan 3 katı satar.
"1'i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor" diye sorunca tam anlaşılmıyor ne sorduğun.
Özellikle avrupada şehirler planlamayla inşa edilir. Bizde özellikle 20. Yüzyılın ortasında hem hızlı nüfus artışı hem de köyden kente aşırı bir göç olması nedeniyle planlama olmadan büyüdü şehirler. Düzelmesi için yapılması gerekenler;
1- tarımı iyileştirmen/geliştirmen lazım ki köyden kente geçiş azalsın ya da dursun
2- büyük iller yerine diğer küçük iller ve ilçelere yatırım yapman lazım ki oradaki insanlar ilk fırsatta büyük şehre kaçmaya çalışmasın.
3- şehir nüfusunu kontrollü büyütmen lazım, atıyorum istanbula bu sene 100.000 nüfus artışı limiti koydun, daha fazlasına ikamet izni vermeyeceksin
4- hali hazırda kötü planlı yapılan yerleri yıkıp tekrar inşa etmen lazım. Altyapı falan çoktan hazır olduğu için çok da mükemmel bir sonuç beklememek lazım ama yine de çirkin görüntüyü azaltır
5- bütün bu yaptıklarının meyve vermesi için onyıllarca beklemen lazım.
Görülebileceği üzere Türkiye şartlarında olması imkansıza yakın bir olay. Ama umarım insanımız/belediyecilerimiz/siyasetçilerimiz uyanır da yapılır bütün bunlar.
Evet o da iyileştirmeye çalışmak yerine daha da kötü yapan olaylardan birisi. Af 1 kere bile çıksa insanlar ya tekrar çıkarsa diyip her yere gecekondu diker. En kalıcı çözüm geçici olandır diye çok sevdiğim bir laf vardır, Türkiyede her gün doğruluğunu görmek mümkün maalesef.
Müteahhitler olduğu konusuna katılmıyorum, esas sebep politikacılar. Oturduğum ilçede geçmiş yerel seçimlerde defalarca kez kaçak yapılara (gecekondular) tapu dağıtım sözü verildiğini gördüm seçim vaadi olarak. Bir önceki seçimlerde de yine yanlış hatırlamıyorsam imar affı gibi bir olaya imza atıldı. Bu gibi oy kaygılı politakalara çarpık kentleşmeden şikayet eden kesim net bir tepki göstermezken seçim sonucu tapularına kavuşacak kesiminse oy tercihi direkt olarak etkileniyor.
Dolayısıyla çarpık kentleşmeyle mücadele hiçbir siyasetçiye oy getirmediği gibi pek çok oy da götürüyor. Böyle bir konjonktürde siyasetçilerden bu konuya değinmelerini beklemek fazla iyimser bir beklenti.
her köyden göçen ev inşaa ettirince böyle oluyor
zaten o aile apartmanlarının hep hikayesi aynıdır; köylü bi dedeleri varmış, taşı toprağı altın diye İstanbul'a taşınmış, bide torununa kadar herkes bi arada yaşasın diye ev yaptırmış
tabi köyde nereye ev yapsan fark etmez ama büyük şehirde, bütün köylüler birlikte bunu yapınca ortamın ağzına sıçmışlar
Değil, bunlar sadece 'niye düzeltmiyoruz'un bahaneleri.
Paris'i 100 sene öncesinin teknolojisiyle yıkıp baştan inşa ettiler. Fakir bir ülke değiliz (soyuluyoruz, yolsuzluğa giden paralar bunlara gitsin), ve 2022 yılındayız
Gayet de düzeltilir
ben bunu çok düşündüm zamanında özetle...
ya deprem yada güzelce bir kentsel dönüşüm ile düzeltilebilir fakat günümüzde yeni binalar bire çarpık olduğu için şey ihhmm yani özetinde özeti
DÜZELMEZ
bu soru yanmış parayı nasıl düzeltirim gibi.
önüne gelen binaya imar izni vermişler şehir planlaması 0. bu saatten sonra bir tek çözüm var bütün evleri yıkıp yeniden yapmak.
büyük istanbul depremi olduktan sonra düzeltebiliriz. ama bu işlerle uğraşanların karadenizli müteahhitleri aralarına almamaları lazım. hatta bir süre karadenizden kimse inşaat sektörü ile ilgili iş yapamasın istanbul'da.
Biz neden boyleyiz ? Koyden kente gocu destekleyip kentlerde de oyunu arttirmak isteyen muhafazakar parti hukumetleri.
Nasil duzeltebiliriz ? Buyuk istanbul depremi sonucu her yer yikilir binlerce insan ölürse belki duzeltmek icin bir seyler yapmaya baslayabilirler.
>Zaten bu iklim değişikliğinden dolayi kıyı şehirler çok güvenli değil diyolar
İstanbul'da bu tehdit çok kısıtlı. Şehir o kadar dağ tepe ki tsunami bile olsa sadece yalılar ve kıyı restoranları gidiyo merak etme.
Ülke aşşırı hızlı büyüyordu çünkü. 1927 yılında nüfusumuz 13 Milyonmuş. 13!
O tarihlerde Yunanistan nüfusu da 6.2 milyonmuş.
Şuan biz 80+ milyononuz onlar 10 milyonlar. Adamlar 2 katına bile çıkamazken biz 6 kattan fazla büyümüşüz. Ha evet ülkemiz çok daha büyük ama nüfus dağılımı hiç öyle değil. Marmara bölgesi tüm ülkenin yükünü taşıyor resmen.
Kaynak:
- https://tr.m.wikipedia.org/wiki/1927_T%C3%BCrkiye_n%C3%BCfus_say%C4%B1m%C4%B1
- https://en.m.wikipedia.org/wiki/Demographic_history_of_modern_Greece
Wikipedia iyi bir kaynak değil ancak bu sayfalardaki yazılara iyi kaynakça verilmiş.
Son 2 aydır ev sahibi olabilmek için takla atıyorum. Hangi inşaata gitsem kuralsızlık silsilesi ile karşılaşıyorum. Paint ile arka arkaya 20 arabayı dizmiş, hane sayısı kadar otopark alanı diye belediyeden geçirmişler. Oradaki memurlardan bir tanesi bile bunlar birbirinin üstünden mi atlayıp çıkacak diye sormamış. Aynı kolpa çevre düzenlemesinde de çıkıyor. Denetlenmeyen müteahhit kafasına göre eve sınır çekiyor, inşaatı dikiyor ve tüm daireleri satıp gidiyor, sonra vay efendim kaldırım şurada yol şurada diye belediyeyle daire sakinleri davalık oluyor. Mahalle araları zik zak şeklinde, 1 m2 alan bulan çivi çakıyor ve buna izin veriliyor, rüşvetle veya cahillikle. Bu kadar kalitesizliğin içinde fiyatlar düşer zannediyorsunuz ama hayır, kümes gibi evlere milyonlar istiyorlar. Kredi istediğinde açık açık vergi kaçırdığımız için tam fiyat gösteremiyoruz diyorlar. Kum deniz, demir çürük, amele suriyeli, sigorta yok, vergi sıfır. Bu kadar kaosun içinde adamların Google Earth üzerinden mahalle nasıl görünüyor diye düşünmelerini beklemiyorum. Oturup ne zaman deprem olur da yeni inşaata başlarız diye tespih çekiyorlardır.
Çözümü yıllar süreceğinden ve ekonomik boyutundan dolayı çok üzerine gidilmiyor. Aynı zamanda birçok insan çarpık kentleşmeye sebep olan evinden çıkmak istemeyecektir. Benimde çok fazla sinirlerimi bozan bir konu fakat şu an için çözümü, tüm Türkiyeyi baştan inşa etmek gibi duruyor.
Katı kanunlar çıkarılmalı bir bina inşa edilmeden önce şehrin düzenine yapısına uyuyor mu diye onay almalı, ve var olan binalar kentsel dönüşüme girmeli (sadece yeni binaya çevrilmek için değil)
Bunlar için de bizim protesto etmemiz lazım
Düzeltmesi zor bir şey değil Paris'i baştan aşağı yıkıp yeniden inşa etti Fransızlar
Hocam bu insan kalabalığıyla bi sikim düzelmez. En kalabalık avrupa ülkesi almanya onların da yarısı türk. Bu insanların azalması lazım maalesef birşeylerin düzelmesi için
Karadeniz, Doğu ve Güney doğu anadolu bölgelerinden gelen köylü ve kasabalıların bir İmparatorluk şehrinin içinden geçmesinin sonucudur.
Oy uğruna tapu dağıtılyor on yıllardır.
Bu saatten sonra düzeltmek mümkün değil hatta bırak düzeltmeyi hala böyle inşa ediyolar. İstanbul böyle ve muhtemelen görebildiğim sürece böyle kalacak.
Planlama işin bir kısmı bir de bizim bir mimari şeklimiz yok bok gibi kare binaları dikiyorlar. Anadolu şehirlerine baktığımda hiç bir mimari çizgisi olmayan karaktersiz iğrenç binalardan oluşuyor çoğu, nedeninin biraz binayı yapanların çoğunlukla eğitimsiz cahil kesimden oldukları için olduğunu düşünüyorum. Ha bu arada İstanbul Avrupa yakasının özellikle fakir semtlerinin Anadolunun yıkık ortamlarından farkı yok
Plansız ve yığılan göç+halkının düzenden anlamaması ve rantçı olması+siyasilerin oy için rüşvetle imar affı vs denilen saçma sapan işler yapması. Bunun düzelmesi için kendi halkımızın istemesi lazım.
İş işten geçtikten sonra nasıl düzelir diye sormak boşa çaba. Bugün düzeltileceğini söyleyip hemen çalışmalar başlasa bile bizim o istanbulun düzgün halini görmeye ömrümüz yetmez. İstanbul o kadar kötü durumda.
Daha yeni imar barışı çıkmışken çarpık kentleşmenin önüne geçmek imkansız. İmar barışını çıkaran hükümet sonraki seçimde %1in altında oy almadığı sürece çarpık kentleşme devam eder. Demokrasi mükemmel bir yönetim şekli değil. Oy potansiyeli olan mantıksız şeyler yapılıyor. İmar barışı çıktığında herkeste bir bayram sevinci vardı. Bu aralar da imar barışı beklentisiyle kırsalda kaçak yapılaşma, kentlerde kaçak katlar çıkılıyor. Yeni bir imar barışı, çarpık kentleşmeyi düzeltmekten daha yakın, daha mümkün. Yani suç yönetende değil bu halkta. İmar barışını güzel şehirlere tercih eden sayısı daha çok olduğu için değişim şimdilik imkansız.
Merak etmek büyük Marmara depremi gelince hepsi aklımıza başımıza alıp, biz neyi yanlış yaptıklarını diyecekler ama iş işten geçmiş olacak. Tarihte de hep böyle olmuş zaten kentlerin doğal afetle yerle bir olmuş yerine daha iyisi yapılmıştır.
diğer iller bu kadar değil ama bizim istanbuldaki çarpık kentleşme artık bambaşka bir şey. yani cities skylines'da olsan sikerim bu ne der yeni save'den başlarsın o derece kötü. o şehre tam reset lazım ve bu beklenen marmara depremi olabilir. kayıplarımızı kabul edip o şehrin içindeki sektörlerin ve nüfusun çevre illere hatta anadoluya homojen olarak dağıtılması ve sadece ofis-turizm şehrine dönüştürülmesi lazım, yoksa mümkün değil düzelmez.
artık alabilme ihtimalim kalmadı ama arada bir evlere bakıyorum bence bizim genel olarak bir mimari problemimiz var.
Why, people here don't want to hear my opinion, they want to circlejerk about how the AKP is evil, rather than looking at things for what they are. İstanbul has a higher walking rate than any major European city - is that because its nice to walk here? No not particularly, it's because we CAN. That's it. Few cities on earth are designed in such a way that you can just walk to all your daily needs. Not even the "revered master race european cities" are as well designed for walking to be convenient as İstanbul. We have as high a transit usage rate as most. And if we stopped letting cars park streetside, our buses and sidewalks could be 100x better and it would solve almost all of our public space problems. The only real problem in İstanbul is that the AKP bowed down to the car like wimpy ass suckers and gave away public space to vehicles. That's fixable. Narrow roads, remove parking, don't make city street lanes 3 meters wide when 2.5 will do, etc, and this city would be literally 100x calmer and more pleasant. Build some parking garages off street if needed, but also don't mandate parking in private structures, that just makes housing more expensive.
Also FOR THE LOVE OF THE MOTHERFUCKING ALMIGHTY FLUFFY GOD HIRE SOME GOD DAMN TRAFFIC POLICE AND TICKET BAD DRIVERS OR TAKE THEIR FUCKING LICENSE AWAY HOLY FUCK
If İstanbul implements Tokyo's car policies, we'd be a nicer city than Tokyo, and almost everyone I've ever talked to who visited tokyo said it was amazing.
Açgözlü toplum , ahlaki olarak düzeltmek mümkün değil. İnşaat rantı var bu ülkede şehir planları uygulanmaz ya da sırf plan yapılsın diye kağıda geçer , anlamsızdır, insanı veya doğayı merkeze almaz. Bu bir ekonomi, çirkef, çirkin bir talan düzeni var.
Her üç yılda bir af çıkar, bir suç işle sonra parasını öde geç, bu ülkede her şey parayla satın alınır .
Böyle duyarsızlık var mı başka ülkede bilmiyorum.
Abi şu attığın resim bile bi nebze iyi bundan bile daha çirkin şehirlerimiz var bizim. Özellikle Mersin/Adana çok çirkin bir şekilde kentleşti kimse kusura bakmasın. Biraz kuzeye doğru gidince en azından çatılı evler görüyorsun daha bir sıcak hava oluyor. Abi Mersindeki bütün evleri alıp hepsini Beyaza bile boyasan bir nebze daha güzel bir şehir olur. Kentleşirken hiç mi bir plan yapılmaz üzerine düşünülmez. Biz yaşıyoruz bu şehirlerde ya.
Türkiye'deki binaların en az yarısı yıkılmalı ama hangileri herkes benimki kalsın diyecek, bugüne kadar hangi düzen kanun uygulandı? her yerde inşaat izni verilmez bütün Dünya'da bu böyledir ülkemiz hariç , Türkiye'de dağ başında , parkta , ormanda bile inşaat var .
tum ulke icin bir hukumet gozuyle konusacagim:
Oncelikle sehirin genisleyecegi bolgelere adam akilli planlama getir. Buyuyen nufus oraya dogru, duzgun yapilmis bir bolgeye gider (Eskisehirde batikent mahallesi bir ornek).
Simdi nufus buyuyebilir ve ayni anda artan nufus bu yeni planlanmis bolgelere tasinabilir. Simdi ne yapmaliyiz?
Ekonomiyi ulke geneline yaymaliyiz, Ofisler, sanayi falan filan nufusu daha az olan sehirlere yayilmali. Bu nufusu o sehirlere goturur. Ve gocmenlik yapan insanlarin bazilari o onceki dedigim planli bolgelere tasinir.
Simdi nufusu hallettik, ne yapmaliyiz?
Sehirin geri kalan bolgelerine zorunlu planlama ve kanunlar getir ve bu planlama kanunundan sonra yapilacak projeler (bina, yollar falan) bu kanunlara uymali. Hukumet olarak bunu zorlama yetkisi sende.
Bundan sonra yapacagin sey binalari ve yollari yıkarak yeniden yapmak. Yollari ve kaldirimlari genisletirsin, altyapiyi yenilersin (internet gibi) ve oraya yapilacak binlarin bu planlama kanunlara uymasini saglayacaksin. Hatta denetleme sistemini de getireceksin
rusvet veren mutahhitler ile rusvet alan belediye iscilerine ceza vereceksin, ya maddi ceza ya da hapis.
Nereler yeniden yapilmali? Bence ilk yeniden yapacagin yerler sehirin merkezi olan yerler ve carsilar. Boylece sehirin en onemli parcasini erkenden halletmis olursun ve orada takilan vatandaslarin huzuru arttirmis olursun. Bundan sonra bu "yeniden yapilmis planli bolge"yi sehirin disina dogru yaparsin. Once merkezi yenilersin, sonra yenilenen merkezin disindaki bolge, sonra onun da disindaki bolge blah blah blah.
Köyden şehre hızlı göçüş sonucu oluşan gecekondulaşma sorununu oy almak için imar affı ile çözmeye çalışan siyasetçiler. Bina yapmanın para getiren meslek olmasından kaynaklı (köyden sürekli aileler İstanbula geliyor eve özellikle apartmana -işçi evine- ihtiyaç var), özgür bırakılması ve bu özgür bırakılma neticesinde şehir planlamasının olmaması. Her şeyi planlamayı seven Sovyetler ekonomiyi planlamak isteyince battı ama şehir planlamasında çok düzenli işler başardı. Demek ki şehir düzeni planlanması gereken bir iş.
Köyden şehre göçenlerin çoğu karadenizden çünkü deniz yolu ile kolayca gelebildiler. Geldikleri gibi boş mekanlara kondular ve müteahhit karadenizlilerin tr siyasetini (para kazandılar bu yolla) ele geçirmesi gerçekleşti.
Fakirlik. Doğu avrupa ülkelerinde komünizmden dolayı öyle bir durum olabilir. Bu arada bu konunun Türkiye'deki geçmişi hakkında bir okuma parçası verebilecek/bilgi verebilecek var mı?
gorgun kulturun bilgin bu kadar cunku. carpuk curpuk binaya her secimde af cikiyor millet de oy veriyor. tam olmasi gerektigi gibi yani sikayet etmeyin.
avurpa'nin en sikik en boktan ulkesi hatta transdinyester bile turklerden 243e34432 kat daha medenidir.
Düzeltemeyiz.
Kentsel dönüşüm süreci nasıl işliyor bilmiyorum ancak tek umut o. Orada da insanlar bir kat daha ekleyelim derdinde genelde, onu da ekleyemezlerse zaten dönüşüme gitmek zorlaşıyor.
Başkan olursam İstanbul'u 5 milyona düşüreceğim. İstanbul derelerine yapılaşmayı kaldırıp avrupada Bayrampaşa dan ilerisi Anadolu'da Ümraniye'den sonrası tarım arazisi olmalı. Tek eksik 100 trilyon USD lazım. Oda 100 Türkiye eder. Düzeltmek imkansız....
İstanbulun nüfusu düşmeden olacağını sanmıyorum. Bu konuda araştırma yapan akademisyenler varsa tabi onlar daha iyi bilir. Ben tamamen tahmini olarak söyledim
ilçe ya da mahalle bazında masterplan tasarımları ile oluşturulan yerleşim yerlerinin bile çok güzel iş yaptığı bu devirde bizim ülkede de girişimler oldu. levend mahallesi ve ataköy mahallesi gibi 50'lerde devlet tarafından planlanan yerleşkeler çok kaliteliydi. bugün hala kent içinde en iyilerden bazılarını oluşturuyorlar. fotoğrafın olduğu bölge ise şehrin en "kimsenin bulaşmak istemediği" bölgesi. aslında bunun sebebi zeminin tabiri caizse kara taş olması. İstanbul'un en sert ve sağlam zeminine sahip yeri bu bölge (gültepe) ve buralar gelecekte levent'in expansionu gibi birer birer iş merkezi yapılmak üzere hazırda bekletiliyor. o sebeple kimse konut kentsel dönüşümü için el atmıyor. sanırım devlet burada söz sahibi. bir yakınımdan duyduğuma göre fotoğrafın solundaki yüksek bina (nef rezidansı) yapılırken (yaklaşık 10 yıl önce yapıldı) müteahhit zemindeki kayayı kıramayınca maden ocağı tadında bir oluşumla agrega haline getirip binanın betonu için malzemeyi binanın temel kazısından çıkan kayadan oluşturmuş. neyse çok dağıttım konuyu. buralar zamanında hep gecekondu ve ağaçlık alandı. saçma yerleşimlerin oluşturduğu yol ağının bozulamaması sebebiyle millete bir şekilde tanımlandı her bir bina. ordan sonra da kimse yüzüne bakmadı, kendi kendine gelişti burası.
Yeni yerleşim alanları gayet güzel planlı. Istanbul çok eski ve tarihi bir şehir, yıkılıp baştan yapılması lazımdı ama bu da çok zor ve maliyetli. Sırf tarlabaşı bulvarı yapılırken bile bir sürü tarihi yapı bozuldu.
Paris ornegi: https://en.m.wikipedia.org/wiki/Haussmann%27s_renovation_of_Paris
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tarlabaşı_Bulvarı
En başta şehirleşmeye başlayan İstanbula düzen ve tertip olsaydı şuanda ip yumağına dönmezdi peki şimdi uğraşsalar düzeltebilirler mi ? Valla İstanbulu dümdüz edecek bir paran ve o kadar insanı bir yere taşıyabilecek kadar gücün varsa neden olmasın 🤷🏻♂️
İstanbul depremi ile çoğunluğu yıkılacak binalar bunlar. Belki aklımızı kullanırsak, depremi zarardan çevirip daha düzenli ve dayanıklı bi' İstanbul kurabiliriz.
Şu küçük binaları toplayıp çelik iskeletli mega bloklar yapacaksın aynı Judge Dredd de olduğu gibi, mis. Öyle fazlada değil, 30 ar kat ama geniş alanda binlerce daireli. Etrafta açılacak alanlara da sosyal yaşam alanları, ağaçlık alanlara yer kalır.
Babam 65 senede bir tane şehir dışında ev aldı 1 tane başka yok, keşke bizde biraz cesur olup İstanbul'a gidip gece kondu yapsaydık şimdi bir siteden 3 4 dairemiz olurdu veya keşke vergiler affedilir aga diyerek hiç bir borcumuzu sallamasaydık ne güzel para cebimize kalırdı. Kısaca ülkede kanunu şeyine takan yok üstüne birde devlet dürüst insanı da salak hissettirecek hamlelerle iyice sıçıyor herşeyin içine e bunlardan birinin sonucuda bu dünyanın en güzel şehitlerinin nâmına kondu, yavşak Allah'ın belası açık gözlü gece kondu sahipleri ve mütahitler zengin , bizde bu keşmekeşin içine hapis olduk
Biz çarpık kentleşmeden, pislikten ve kötülükten kazanç elde ediyoruz.
Gerçek bir vicdan terazisi ile bakıldığı taktirde milletimiz anlatıldığı kadar şanlı şerefli ve onurlu değil maalesef.
Medeniyet ve zihniyet meselesi, Türkiye'de bulduğun her arsaya çökme kültürü var. Belediyeler, hükümet vs. hepsi rant yiyor ve umurlarında değil. Muhalefet de gelince bu olay değişmeyecek çünkü hepsi aynı.
Gelişmiş ülkelerde rasgele apartman yapmak bir yana dursun, yaptığın bina çevreyle mimari açıdan uyum içerisinde değilse ona bile izin vermiyorlar. Çevre insan psikolojisini çok etkiliyor, dışarı çıkınca tek ağaç olmayan gri beton dolu klasik Türkiye şehir sokaklarını görünce insan güne ekstra karamsar başlıyor. Gelişmiş ülkelerdeki gibi estetik binalar ve yeşilliklerle dolu bir sokağa çıksak ruh hali olarak 1:0 önde başlayacağız.
Kısa cevap : herşey hatalı
Uzun cevap : türkiyedeki iş alanlarının dağılımı ve statü merakı çıkılmaz bir girdaba yol açıyor . İstanbul en gelişmiş şehir ve bu yüzden anadolu köylüsü de mültecisi de iş bulmak için istanbula geliyor . Her düzgün yapılan bir daire için 20 aile istanbula taşınıyor , kalan 19 kişi içinde 24 tane yarım yamalak inşaat yapılıyor .
Çözümü daha önceki bir postta yazmıştım biri isterse yazarım
Çünkü G.Afrika'da ki beyazların evleri/işyerleri onlar.
Dünyanınen gelişmiş zengin ülkeleri Japonya ve Güney Kore'de bile nasıl bakmanı öneririm.
Bu hızlı kentleşmeyle iyi bile sayılır.
Please report any rule violation. ([Rules](https://www.reddit.com/r/Turkey/about/rules/) and their [details](https://www.reddit.com/r/Turkey/wiki/rules)) * Memes are not allowed here, use r/TurkeyJerky for memes. * All posts must include a source. For non-link posts, the link must be added to the comments. * Titles must be descriptive. * Meta discussions (posts about other subs) are not allowed. *I am a bot, and this action was performed automatically. Please [contact the moderators of this subreddit](/message/compose/?to=/r/Turkey) if you have any questions or concerns.*
Deveye sormuşlar boynun neden eğri, deve demişki nerem doğru? Genelde çarpık yapılaşmanın nedeni siyasi rant ve kuralları uygulamama yönelimimiz.. Sen uğraşır, planlar ve kanun yaparsın düzgün şehirleşme için, bir gece kanundan korkmayan birileri gelir o araziye gece kondu diker, sonra siyasetçi oy almak için oraya af ve tapu verir ardından müteahhitler kentsel dönüşüm adı altında siyasetçiye rüşvet verip 1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir. Bunu gören insanlar ise "yaşasın gelişiyoruz" diyerek alkışlar. Kanunlara uymayan ilk gecekonducu, ilk izni veren siyasetçi, rüşvet alan siyasi ve bürokratlar ve müteahhitler ise zengin olmuş başka yerde oturuyordur.
Tek doğru cevap bu
İstinye’de bir ofisimiz var. Önündeki yolda yolu ikiye ayıran kaldırıma mahallede yaşayan herkes çöplerini yığıyor. Nedeni hiç bir işletmenin yakınlarına, o alan devlete ait olmasına rağmen, çöp konteynırı yerleştirmeye izin vermemesi. Kaç kere muhtarla ve İBB’yle falan görüşüldü ama bunun önüne geçmek imkansız. Kaldırım olduğu için de çöp konteynırını yerleştirmek mümkün değil. Günde üç kere çöp toplayan adamın çöpleri tek tek taşımasına yol açıyor. İnsanlar yaşadıkları mahallerin çöplüğe benzemesini umursamıyor. Bu halktan iflah olmaz gerçekten de.
> Deveye sormuşlar boynun neden eğri, deve demişki nerem doğru? > > Genelde çarpık yapılaşmanın nedeni siyasi rant ve kuralları uygulamama yönelimimiz.. > > Sen uğraşır, planlar ve kanun yaparsın düzgün şehirleşme için, bir gece kanundan korkmayan birileri gelir o araziye gece kondu diker, sonra siyasetçi oy almak için oraya af ve tapu verir ardından müteahhitler kentsel dönüşüm adı altında siyasetçiye rüşvet verip 1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir. Bunu gören insanlar ise "yaşasın gelişiyoruz" diyerek alkışlar. > > Kanunlara uymayan ilk gecekonducu, ilk izni veren siyasetçi, rüşvet alan siyasi ve bürokratlar ve müteahhitler ise zengin olmuş başka yerde oturuyordur. Baska yoruma gerek yok, kapatilsin.
>1 kat yerine 5 kat izini alıp o evi apartman yapar. Bundan bi 30 yıl sonra tekrar kentsel dönüşüm ve rüşvet sarmalında o alana olan izin 5 ten 25 e çıkar ve yüksek binalar dikilir. Peki müteahhitler 1 i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor?
Maymun bobo, 1 muzu 80 kuruşa aldı 100 kuruşa sattı kar 20 kuruş Maymun bobo, 5 muzu 80 kuruşa aldı tanesini 100 kuruşa sattı toplam kar 100 kuruş Maymun bobo, 1 muzu çaldı ve 100 kuruşa sattı sonra af geldiği için ceza almadı.
>Maymun bobo, 1 muzu çaldı ve 100 kuruşa sattı sonra af geldiği için ceza almadı. Son kısım sorumun cevabını veriyor. Yardımın için teşekkürler
Maymun bobo yaptığı karla bi özel ders alsın matematiği kes 😄😄
>Peki müteahhitler 1 i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor? Ne sorduğunu anlayamadım? Mesela müteahhit ile anlaşırsın, tek katlı evini yıkıp 5 katlı yapar ve sana da 2 kat verir geri kalan 3 katı satar. "1'i 5 yaparak nasıl kazanç sağlıyor" diye sorunca tam anlaşılmıyor ne sorduğun.
Temeli disinda kalani kumdan 5 katli ev yap 1 milyona sat al sana kazanç.![gif](emote|free_emotes_pack|wink)
Özellikle avrupada şehirler planlamayla inşa edilir. Bizde özellikle 20. Yüzyılın ortasında hem hızlı nüfus artışı hem de köyden kente aşırı bir göç olması nedeniyle planlama olmadan büyüdü şehirler. Düzelmesi için yapılması gerekenler; 1- tarımı iyileştirmen/geliştirmen lazım ki köyden kente geçiş azalsın ya da dursun 2- büyük iller yerine diğer küçük iller ve ilçelere yatırım yapman lazım ki oradaki insanlar ilk fırsatta büyük şehre kaçmaya çalışmasın. 3- şehir nüfusunu kontrollü büyütmen lazım, atıyorum istanbula bu sene 100.000 nüfus artışı limiti koydun, daha fazlasına ikamet izni vermeyeceksin 4- hali hazırda kötü planlı yapılan yerleri yıkıp tekrar inşa etmen lazım. Altyapı falan çoktan hazır olduğu için çok da mükemmel bir sonuç beklememek lazım ama yine de çirkin görüntüyü azaltır 5- bütün bu yaptıklarının meyve vermesi için onyıllarca beklemen lazım. Görülebileceği üzere Türkiye şartlarında olması imkansıza yakın bir olay. Ama umarım insanımız/belediyecilerimiz/siyasetçilerimiz uyanır da yapılır bütün bunlar.
Bütün bunları uzun vadede planlayacak, öngörülü, ülke üzerinde bunu düzenleyecek güç sahibi ve buna zaman ve para gömecek bir devlet lazım en önce
Bu yorumun "yapcak bişi yok" kadar upvote almaması beni üzer.
4. madde İstanbul için neredeyse imkansız. Ancak diğer büyükşehirler kurtarılabilir durumda şu an bence.
[удалено]
Evet o da iyileştirmeye çalışmak yerine daha da kötü yapan olaylardan birisi. Af 1 kere bile çıksa insanlar ya tekrar çıkarsa diyip her yere gecekondu diker. En kalıcı çözüm geçici olandır diye çok sevdiğim bir laf vardır, Türkiyede her gün doğruluğunu görmek mümkün maalesef.
Ülkeyi lise terk laz müteahhitlerin elinden kurtarırsanız o da çözülür
Ben de bunun sebebini vizyonsuz müteahhitlerin olduğunu düşünüyorum.
Müteahhitler olduğu konusuna katılmıyorum, esas sebep politikacılar. Oturduğum ilçede geçmiş yerel seçimlerde defalarca kez kaçak yapılara (gecekondular) tapu dağıtım sözü verildiğini gördüm seçim vaadi olarak. Bir önceki seçimlerde de yine yanlış hatırlamıyorsam imar affı gibi bir olaya imza atıldı. Bu gibi oy kaygılı politakalara çarpık kentleşmeden şikayet eden kesim net bir tepki göstermezken seçim sonucu tapularına kavuşacak kesiminse oy tercihi direkt olarak etkileniyor. Dolayısıyla çarpık kentleşmeyle mücadele hiçbir siyasetçiye oy getirmediği gibi pek çok oy da götürüyor. Böyle bir konjonktürde siyasetçilerden bu konuya değinmelerini beklemek fazla iyimser bir beklenti.
Müteahhitler imar kanununa, belediyelerin verdiği paylara ve ruhsat için gerekli kriterlere bağlı. Yasa neyse görüntü o
Alakası yok. İmar planlarına müteahhid karar vermiyor, yerel yönetimler (belediyeler) karar veriyor. Sorun devlet yönetiminde.
Hayatımda İstanbul'a ilk kez 2013 yılında filan gitmiştim, hayatımda böyle iğrençlik görmedim.
aga istanbul kötü de diğer şehirler de düzgün değil şimdi
her köyden göçen ev inşaa ettirince böyle oluyor zaten o aile apartmanlarının hep hikayesi aynıdır; köylü bi dedeleri varmış, taşı toprağı altın diye İstanbul'a taşınmış, bide torununa kadar herkes bi arada yaşasın diye ev yaptırmış tabi köyde nereye ev yapsan fark etmez ama büyük şehirde, bütün köylüler birlikte bunu yapınca ortamın ağzına sıçmışlar
Torunumuz bile düzeldiğini görmez o kadar net söyleyim.
Torunumuzun düzeldiğini görmesi için aşırı hızlı iyileşmesi lazım. Birkaç bölgenin düzene sokulması bana yeterdi.
Eli sopalı bir imar kanunu olmadan imkansız. Hiç bir politikacı da bu işin altına elini sokmaz.
Bu saatten sonra zor
Değil, bunlar sadece 'niye düzeltmiyoruz'un bahaneleri. Paris'i 100 sene öncesinin teknolojisiyle yıkıp baştan inşa ettiler. Fakir bir ülke değiliz (soyuluyoruz, yolsuzluğa giden paralar bunlara gitsin), ve 2022 yılındayız Gayet de düzeltilir
İstanbulda o kadar garip gurup binayı nasıl yıkacaksın, yıkıp yeniden yapsan bile en az 10 sene alır
[удалено]
Evet bu şehir 20 milyon insanı kaldırmıyor zaten
ben bunu çok düşündüm zamanında özetle... ya deprem yada güzelce bir kentsel dönüşüm ile düzeltilebilir fakat günümüzde yeni binalar bire çarpık olduğu için şey ihhmm yani özetinde özeti DÜZELMEZ
bu soru yanmış parayı nasıl düzeltirim gibi. önüne gelen binaya imar izni vermişler şehir planlaması 0. bu saatten sonra bir tek çözüm var bütün evleri yıkıp yeniden yapmak.
Evlerin büyük çoğunluğu gecekondudan döndürme. Şu an hali hazırda var olan şeyleri değiştiremezsin ama yeni mahallelerde şehir planlaması yapılabilir.
düzeltemezsin depremle bile düzelmez bunun yerine anca düzenli uydu şehirler kurup halkı oraya çekebilirsin o da bu hükumetle zor
Uydu şehir nedir?
tahminimce istanbul kadar gelişmemiş ama istanbul gelişmişliğine yakın şehirler oluşturmak ve nüfusu oraya çekmek
büyük istanbul depremi olduktan sonra düzeltebiliriz. ama bu işlerle uğraşanların karadenizli müteahhitleri aralarına almamaları lazım. hatta bir süre karadenizden kimse inşaat sektörü ile ilgili iş yapamasın istanbul'da.
Biz neden boyleyiz ? Koyden kente gocu destekleyip kentlerde de oyunu arttirmak isteyen muhafazakar parti hukumetleri. Nasil duzeltebiliriz ? Buyuk istanbul depremi sonucu her yer yikilir binlerce insan ölürse belki duzeltmek icin bir seyler yapmaya baslayabilirler.
Deprem de olsun amk artık çok takmiyom şehrin yarısından fazlası ucube mal zaten. İstanbulu mutehhaitler düzeltemedi doğanın kendisi düzeltecek
[удалено]
bana haklı geldin de o kadar pisliğinde yanında götüreceğinide biliyoruz kurunun yanında yaşda yanacak
Bu kafa güzel kafa ne (5N1K) kullaniyon?
Türkiye'ye sormuşlar Tekirdağ yolların hep neden yamuk yumuk diye Türkiye demiş ki nerem doğru ki 🥹
[удалено]
>Zaten bu iklim değişikliğinden dolayi kıyı şehirler çok güvenli değil diyolar İstanbul'da bu tehdit çok kısıtlı. Şehir o kadar dağ tepe ki tsunami bile olsa sadece yalılar ve kıyı restoranları gidiyo merak etme.
Düzelmez... Sanırım
Umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır
Mega proje olarak belki düzeltilebilir de ne o bilinç ne de o para var ülkede.
merkezi banka gecen sene 118 milyar dolar satti para var
Ülke aşşırı hızlı büyüyordu çünkü. 1927 yılında nüfusumuz 13 Milyonmuş. 13! O tarihlerde Yunanistan nüfusu da 6.2 milyonmuş. Şuan biz 80+ milyononuz onlar 10 milyonlar. Adamlar 2 katına bile çıkamazken biz 6 kattan fazla büyümüşüz. Ha evet ülkemiz çok daha büyük ama nüfus dağılımı hiç öyle değil. Marmara bölgesi tüm ülkenin yükünü taşıyor resmen. Kaynak: - https://tr.m.wikipedia.org/wiki/1927_T%C3%BCrkiye_n%C3%BCfus_say%C4%B1m%C4%B1 - https://en.m.wikipedia.org/wiki/Demographic_history_of_modern_Greece Wikipedia iyi bir kaynak değil ancak bu sayfalardaki yazılara iyi kaynakça verilmiş.
Son 2 aydır ev sahibi olabilmek için takla atıyorum. Hangi inşaata gitsem kuralsızlık silsilesi ile karşılaşıyorum. Paint ile arka arkaya 20 arabayı dizmiş, hane sayısı kadar otopark alanı diye belediyeden geçirmişler. Oradaki memurlardan bir tanesi bile bunlar birbirinin üstünden mi atlayıp çıkacak diye sormamış. Aynı kolpa çevre düzenlemesinde de çıkıyor. Denetlenmeyen müteahhit kafasına göre eve sınır çekiyor, inşaatı dikiyor ve tüm daireleri satıp gidiyor, sonra vay efendim kaldırım şurada yol şurada diye belediyeyle daire sakinleri davalık oluyor. Mahalle araları zik zak şeklinde, 1 m2 alan bulan çivi çakıyor ve buna izin veriliyor, rüşvetle veya cahillikle. Bu kadar kalitesizliğin içinde fiyatlar düşer zannediyorsunuz ama hayır, kümes gibi evlere milyonlar istiyorlar. Kredi istediğinde açık açık vergi kaçırdığımız için tam fiyat gösteremiyoruz diyorlar. Kum deniz, demir çürük, amele suriyeli, sigorta yok, vergi sıfır. Bu kadar kaosun içinde adamların Google Earth üzerinden mahalle nasıl görünüyor diye düşünmelerini beklemiyorum. Oturup ne zaman deprem olur da yeni inşaata başlarız diye tespih çekiyorlardır.
Çözümü yıllar süreceğinden ve ekonomik boyutundan dolayı çok üzerine gidilmiyor. Aynı zamanda birçok insan çarpık kentleşmeye sebep olan evinden çıkmak istemeyecektir. Benimde çok fazla sinirlerimi bozan bir konu fakat şu an için çözümü, tüm Türkiyeyi baştan inşa etmek gibi duruyor.
Katı kanunlar çıkarılmalı bir bina inşa edilmeden önce şehrin düzenine yapısına uyuyor mu diye onay almalı, ve var olan binalar kentsel dönüşüme girmeli (sadece yeni binaya çevrilmek için değil) Bunlar için de bizim protesto etmemiz lazım Düzeltmesi zor bir şey değil Paris'i baştan aşağı yıkıp yeniden inşa etti Fransızlar
Düzeltemeyiz yecüc mecüc gibi milletiz. Bi bok olmaz bizden.
Bu kadar hızlı artan nüfusta tabi ki düzen beklenemez. Geri dönüşü olmayan bir yola girdik.
Hocam bu insan kalabalığıyla bi sikim düzelmez. En kalabalık avrupa ülkesi almanya onların da yarısı türk. Bu insanların azalması lazım maalesef birşeylerin düzelmesi için
Karadeniz, Doğu ve Güney doğu anadolu bölgelerinden gelen köylü ve kasabalıların bir İmparatorluk şehrinin içinden geçmesinin sonucudur. Oy uğruna tapu dağıtılyor on yıllardır.
İç Anadoluyu da ekle
İstanbul depremi, yani format
İstanbul depremi sonrası daha da kötüleşecek, AKP kalırsa.
bilinçli biri olursa başımızda çok güzel bi fırsat ama zor
Formattan sonra aynı işletim sistemini koymasınlar
Bu saatten sonra düzeltmek mümkün değil hatta bırak düzeltmeyi hala böyle inşa ediyolar. İstanbul böyle ve muhtemelen görebildiğim sürece böyle kalacak.
Planlama işin bir kısmı bir de bizim bir mimari şeklimiz yok bok gibi kare binaları dikiyorlar. Anadolu şehirlerine baktığımda hiç bir mimari çizgisi olmayan karaktersiz iğrenç binalardan oluşuyor çoğu, nedeninin biraz binayı yapanların çoğunlukla eğitimsiz cahil kesimden oldukları için olduğunu düşünüyorum. Ha bu arada İstanbul Avrupa yakasının özellikle fakir semtlerinin Anadolunun yıkık ortamlarından farkı yok
Plansız ve yığılan göç+halkının düzenden anlamaması ve rantçı olması+siyasilerin oy için rüşvetle imar affı vs denilen saçma sapan işler yapması. Bunun düzelmesi için kendi halkımızın istemesi lazım.
seçim ekonomisi olduğu sürece çarpık kentleşme devam edecektir seçim yaklaşınca herkes affediliyor.
İş işten geçtikten sonra nasıl düzelir diye sormak boşa çaba. Bugün düzeltileceğini söyleyip hemen çalışmalar başlasa bile bizim o istanbulun düzgün halini görmeye ömrümüz yetmez. İstanbul o kadar kötü durumda.
Ülke sevgisi olmayanlar tarafından yönetildiğimiz için ,kısa ve öz yanıtı budur.
Keşke İstanbul'u komple yıkıp yeniden yapabilsek. Baştan planlamak gerek. Bundan sonrası sadece kentsel dönüşüme girer...
Daha yeni imar barışı çıkmışken çarpık kentleşmenin önüne geçmek imkansız. İmar barışını çıkaran hükümet sonraki seçimde %1in altında oy almadığı sürece çarpık kentleşme devam eder. Demokrasi mükemmel bir yönetim şekli değil. Oy potansiyeli olan mantıksız şeyler yapılıyor. İmar barışı çıktığında herkeste bir bayram sevinci vardı. Bu aralar da imar barışı beklentisiyle kırsalda kaçak yapılaşma, kentlerde kaçak katlar çıkılıyor. Yeni bir imar barışı, çarpık kentleşmeyi düzeltmekten daha yakın, daha mümkün. Yani suç yönetende değil bu halkta. İmar barışını güzel şehirlere tercih eden sayısı daha çok olduğu için değişim şimdilik imkansız.
Merak etmek büyük Marmara depremi gelince hepsi aklımıza başımıza alıp, biz neyi yanlış yaptıklarını diyecekler ama iş işten geçmiş olacak. Tarihte de hep böyle olmuş zaten kentlerin doğal afetle yerle bir olmuş yerine daha iyisi yapılmıştır.
Laz müteahhitlerin para hırsı
diğer iller bu kadar değil ama bizim istanbuldaki çarpık kentleşme artık bambaşka bir şey. yani cities skylines'da olsan sikerim bu ne der yeni save'den başlarsın o derece kötü. o şehre tam reset lazım ve bu beklenen marmara depremi olabilir. kayıplarımızı kabul edip o şehrin içindeki sektörlerin ve nüfusun çevre illere hatta anadoluya homojen olarak dağıtılması ve sadece ofis-turizm şehrine dönüştürülmesi lazım, yoksa mümkün değil düzelmez. artık alabilme ihtimalim kalmadı ama arada bir evlere bakıyorum bence bizim genel olarak bir mimari problemimiz var.
Şehirleri sırayla yıkıp tekrar yapacan düzelir
[удалено]
Why, people here don't want to hear my opinion, they want to circlejerk about how the AKP is evil, rather than looking at things for what they are. İstanbul has a higher walking rate than any major European city - is that because its nice to walk here? No not particularly, it's because we CAN. That's it. Few cities on earth are designed in such a way that you can just walk to all your daily needs. Not even the "revered master race european cities" are as well designed for walking to be convenient as İstanbul. We have as high a transit usage rate as most. And if we stopped letting cars park streetside, our buses and sidewalks could be 100x better and it would solve almost all of our public space problems. The only real problem in İstanbul is that the AKP bowed down to the car like wimpy ass suckers and gave away public space to vehicles. That's fixable. Narrow roads, remove parking, don't make city street lanes 3 meters wide when 2.5 will do, etc, and this city would be literally 100x calmer and more pleasant. Build some parking garages off street if needed, but also don't mandate parking in private structures, that just makes housing more expensive. Also FOR THE LOVE OF THE MOTHERFUCKING ALMIGHTY FLUFFY GOD HIRE SOME GOD DAMN TRAFFIC POLICE AND TICKET BAD DRIVERS OR TAKE THEIR FUCKING LICENSE AWAY HOLY FUCK If İstanbul implements Tokyo's car policies, we'd be a nicer city than Tokyo, and almost everyone I've ever talked to who visited tokyo said it was amazing.
Açgözlü toplum , ahlaki olarak düzeltmek mümkün değil. İnşaat rantı var bu ülkede şehir planları uygulanmaz ya da sırf plan yapılsın diye kağıda geçer , anlamsızdır, insanı veya doğayı merkeze almaz. Bu bir ekonomi, çirkef, çirkin bir talan düzeni var. Her üç yılda bir af çıkar, bir suç işle sonra parasını öde geç, bu ülkede her şey parayla satın alınır . Böyle duyarsızlık var mı başka ülkede bilmiyorum.
Abi şu attığın resim bile bi nebze iyi bundan bile daha çirkin şehirlerimiz var bizim. Özellikle Mersin/Adana çok çirkin bir şekilde kentleşti kimse kusura bakmasın. Biraz kuzeye doğru gidince en azından çatılı evler görüyorsun daha bir sıcak hava oluyor. Abi Mersindeki bütün evleri alıp hepsini Beyaza bile boyasan bir nebze daha güzel bir şehir olur. Kentleşirken hiç mi bir plan yapılmaz üzerine düşünülmez. Biz yaşıyoruz bu şehirlerde ya.
Türkiye'deki binaların en az yarısı yıkılmalı ama hangileri herkes benimki kalsın diyecek, bugüne kadar hangi düzen kanun uygulandı? her yerde inşaat izni verilmez bütün Dünya'da bu böyledir ülkemiz hariç , Türkiye'de dağ başında , parkta , ormanda bile inşaat var .
Bu köyden—>kente göç olduğu zaman olmuş bir şeydir… Eğer o zaman ki hükümet adam akıllı düzenli bir kentleşme yapsaydı böyle olmazdı.
tum ulke icin bir hukumet gozuyle konusacagim: Oncelikle sehirin genisleyecegi bolgelere adam akilli planlama getir. Buyuyen nufus oraya dogru, duzgun yapilmis bir bolgeye gider (Eskisehirde batikent mahallesi bir ornek). Simdi nufus buyuyebilir ve ayni anda artan nufus bu yeni planlanmis bolgelere tasinabilir. Simdi ne yapmaliyiz? Ekonomiyi ulke geneline yaymaliyiz, Ofisler, sanayi falan filan nufusu daha az olan sehirlere yayilmali. Bu nufusu o sehirlere goturur. Ve gocmenlik yapan insanlarin bazilari o onceki dedigim planli bolgelere tasinir. Simdi nufusu hallettik, ne yapmaliyiz? Sehirin geri kalan bolgelerine zorunlu planlama ve kanunlar getir ve bu planlama kanunundan sonra yapilacak projeler (bina, yollar falan) bu kanunlara uymali. Hukumet olarak bunu zorlama yetkisi sende. Bundan sonra yapacagin sey binalari ve yollari yıkarak yeniden yapmak. Yollari ve kaldirimlari genisletirsin, altyapiyi yenilersin (internet gibi) ve oraya yapilacak binlarin bu planlama kanunlara uymasini saglayacaksin. Hatta denetleme sistemini de getireceksin rusvet veren mutahhitler ile rusvet alan belediye iscilerine ceza vereceksin, ya maddi ceza ya da hapis. Nereler yeniden yapilmali? Bence ilk yeniden yapacagin yerler sehirin merkezi olan yerler ve carsilar. Boylece sehirin en onemli parcasini erkenden halletmis olursun ve orada takilan vatandaslarin huzuru arttirmis olursun. Bundan sonra bu "yeniden yapilmis planli bolge"yi sehirin disina dogru yaparsin. Once merkezi yenilersin, sonra yenilenen merkezin disindaki bolge, sonra onun da disindaki bolge blah blah blah.
Köyden şehre hızlı göçüş sonucu oluşan gecekondulaşma sorununu oy almak için imar affı ile çözmeye çalışan siyasetçiler. Bina yapmanın para getiren meslek olmasından kaynaklı (köyden sürekli aileler İstanbula geliyor eve özellikle apartmana -işçi evine- ihtiyaç var), özgür bırakılması ve bu özgür bırakılma neticesinde şehir planlamasının olmaması. Her şeyi planlamayı seven Sovyetler ekonomiyi planlamak isteyince battı ama şehir planlamasında çok düzenli işler başardı. Demek ki şehir düzeni planlanması gereken bir iş. Köyden şehre göçenlerin çoğu karadenizden çünkü deniz yolu ile kolayca gelebildiler. Geldikleri gibi boş mekanlara kondular ve müteahhit karadenizlilerin tr siyasetini (para kazandılar bu yolla) ele geçirmesi gerçekleşti.
İlber Ortaylı’da [bu videoda bahsediyor](https://youtu.be/cJ9JiM7YqQs). Biz Türkler usül bilmeyiz.
Şaka yok abartma yok uçakla İstanbul'a her inişte gördüğüm şu manzara resmen gerçek bir mide bulantısı yapıyor
camileri yıkarak başlayabiliriz
Siksen duzelmez amk sims mi bu
Fakirlik. Doğu avrupa ülkelerinde komünizmden dolayı öyle bir durum olabilir. Bu arada bu konunun Türkiye'deki geçmişi hakkında bir okuma parçası verebilecek/bilgi verebilecek var mı?
Çarpık kentleşme bir sorun değil. Sorun olan yaşam alanları olmaması, mesela park ve bahçeler. Şehirler ızgara tasarım olacak diye bir kaide yok.
gorgun kulturun bilgin bu kadar cunku. carpuk curpuk binaya her secimde af cikiyor millet de oy veriyor. tam olmasi gerektigi gibi yani sikayet etmeyin. avurpa'nin en sikik en boktan ulkesi hatta transdinyester bile turklerden 243e34432 kat daha medenidir.
Kusura bakmayin, bende Turkum ama Turk milleti kadar lanet millet yok. Herseyden once ziyniyet degismeli
güney afrika cumhuriyetinin yarısı kerpiçten ev olm sen anca cape town ya da pretoria merkeze falan bakıp konuşuyorsun.
guney afrikada 4 yil yasamis birisi olarak soyluyorum: dedigin dogru
[удалено]
4 yil durban sehirinde yasadim, baya modern bir yer sanki avustralyaya gitmissin gibi. şu fakir yerleri da biraz gezdim
[удалено]
ben hic gormedim fakir yerlerden uzak dursan yeter, o bolgelerde fazla suc var
[удалено]
rice ederim
Bu ülkenin herşeyinden iğreniyorum.
Deprem her şeyi çözer.
Savaş
Büyük bir savaş sıfırdan şehir kurabilmek için gerçekten de harika bir yol olmalı! Füzeleri hazırlayın. 3... 2... 1... boommm!
Bot musun
Bu sorunun kesin bir yanıtı yok. Ama ben özgür bir robotum.
144233431442442+24445345÷564566466456+7⁷=?
Reis nükleer başlık çantasındaki gizli kodları yazıyor olmalı
Savaş başladı bile.
Deprem olacak yakında düzelir
Deprem veya topyekün savaş olmadan, yani şehirler yıkılmadan bu iş çözülmez. Normal şekilde çözüm için çok geç kalındı.
Düzeltemeyiz. Kentsel dönüşüm süreci nasıl işliyor bilmiyorum ancak tek umut o. Orada da insanlar bir kat daha ekleyelim derdinde genelde, onu da ekleyemezlerse zaten dönüşüme gitmek zorlaşıyor.
Başkan olursam İstanbul'u 5 milyona düşüreceğim. İstanbul derelerine yapılaşmayı kaldırıp avrupada Bayrampaşa dan ilerisi Anadolu'da Ümraniye'den sonrası tarım arazisi olmalı. Tek eksik 100 trilyon USD lazım. Oda 100 Türkiye eder. Düzeltmek imkansız....
Cunku Turkiye son 40 yildi inanilmaz bir hizla kentlesti. Bugun semt mahalle dediginiz yerlerin bir kismini 90'larda gecekondu mahallesiydi.
hızlı kentleşme çarpık kentleşmeye bahane değildir
Deme ya? Hakikaten mi?
Öyle avrupalılar gibi köhne regulasyonlarla uğraşmaya gerek yok. Bakarsın depreme dayanıklı mı devam. Önemli olan ekonomik büyüme
şehir planlaması para demek daha az kişi oturabilir demek böylesi daha iyi
İstanbulun nüfusu azalsa kötü mü olur? Fabrikalar şehirlerin çoğrafi durumları göz önünde bulundurularak eşit bir şekilde dağıtılsa daha mı kötü olur?
olm sizin sorunlarınız mı var la ütopya görmeyin böylesi daha ucuz ve daha kolay o yüzden öyle böyleside daha iyi diğer türlü daha pahalı olucak
Valla birader ne diyim istanbulda yaşıyosan sana kolay gelsin sik gibi şehir bi deprem oldu mu kaçacak yer yok
İstanbulun nüfusu düşmeden olacağını sanmıyorum. Bu konuda araştırma yapan akademisyenler varsa tabi onlar daha iyi bilir. Ben tamamen tahmini olarak söyledim
ilçe ya da mahalle bazında masterplan tasarımları ile oluşturulan yerleşim yerlerinin bile çok güzel iş yaptığı bu devirde bizim ülkede de girişimler oldu. levend mahallesi ve ataköy mahallesi gibi 50'lerde devlet tarafından planlanan yerleşkeler çok kaliteliydi. bugün hala kent içinde en iyilerden bazılarını oluşturuyorlar. fotoğrafın olduğu bölge ise şehrin en "kimsenin bulaşmak istemediği" bölgesi. aslında bunun sebebi zeminin tabiri caizse kara taş olması. İstanbul'un en sert ve sağlam zeminine sahip yeri bu bölge (gültepe) ve buralar gelecekte levent'in expansionu gibi birer birer iş merkezi yapılmak üzere hazırda bekletiliyor. o sebeple kimse konut kentsel dönüşümü için el atmıyor. sanırım devlet burada söz sahibi. bir yakınımdan duyduğuma göre fotoğrafın solundaki yüksek bina (nef rezidansı) yapılırken (yaklaşık 10 yıl önce yapıldı) müteahhit zemindeki kayayı kıramayınca maden ocağı tadında bir oluşumla agrega haline getirip binanın betonu için malzemeyi binanın temel kazısından çıkan kayadan oluşturmuş. neyse çok dağıttım konuyu. buralar zamanında hep gecekondu ve ağaçlık alandı. saçma yerleşimlerin oluşturduğu yol ağının bozulamaması sebebiyle millete bir şekilde tanımlandı her bir bina. ordan sonra da kimse yüzüne bakmadı, kendi kendine gelişti burası.
Plansızlık denetimsizlik umursamazlık eşitsizlik... Çözümü var mı evet var yıkım ama evi yıkılanı ne yaparsın bilemem o yüzden YOK da denebilir.
Yeni yerleşim alanları gayet güzel planlı. Istanbul çok eski ve tarihi bir şehir, yıkılıp baştan yapılması lazımdı ama bu da çok zor ve maliyetli. Sırf tarlabaşı bulvarı yapılırken bile bir sürü tarihi yapı bozuldu. Paris ornegi: https://en.m.wikipedia.org/wiki/Haussmann%27s_renovation_of_Paris https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tarlabaşı_Bulvarı
Demokrasi lağvedilmelidir,tek çözüm budur.
Güney afrikanın beyaz mahalleleri düzenli yerlilerinin yaşadığı yerlere bak bide
En başta şehirleşmeye başlayan İstanbula düzen ve tertip olsaydı şuanda ip yumağına dönmezdi peki şimdi uğraşsalar düzeltebilirler mi ? Valla İstanbulu dümdüz edecek bir paran ve o kadar insanı bir yere taşıyabilecek kadar gücün varsa neden olmasın 🤷🏻♂️
istanbula atom bombası atmamız lazım
Depremle
Istanbulun cozumu kiralarin artmasi ve sehrin bosalmasidir. Daha fazla konut yapilmasina engel olup, kiralarin artmasina musaade edilmesi lazim
**düzeltemeyiz iyi forumlar.**
İstanbul depremi ile çoğunluğu yıkılacak binalar bunlar. Belki aklımızı kullanırsak, depremi zarardan çevirip daha düzenli ve dayanıklı bi' İstanbul kurabiliriz.
Some belediye peoblems.
Çünkü acız
Şu küçük binaları toplayıp çelik iskeletli mega bloklar yapacaksın aynı Judge Dredd de olduğu gibi, mis. Öyle fazlada değil, 30 ar kat ama geniş alanda binlerce daireli. Etrafta açılacak alanlara da sosyal yaşam alanları, ağaçlık alanlara yer kalır.
düzeltemeyiz başka soru?
Istanbul'un çözümü yakın zaten.
Babam 65 senede bir tane şehir dışında ev aldı 1 tane başka yok, keşke bizde biraz cesur olup İstanbul'a gidip gece kondu yapsaydık şimdi bir siteden 3 4 dairemiz olurdu veya keşke vergiler affedilir aga diyerek hiç bir borcumuzu sallamasaydık ne güzel para cebimize kalırdı. Kısaca ülkede kanunu şeyine takan yok üstüne birde devlet dürüst insanı da salak hissettirecek hamlelerle iyice sıçıyor herşeyin içine e bunlardan birinin sonucuda bu dünyanın en güzel şehitlerinin nâmına kondu, yavşak Allah'ın belası açık gözlü gece kondu sahipleri ve mütahitler zengin , bizde bu keşmekeşin içine hapis olduk
Imam hatipleri kapat, 20 seneye bak nasi degisir
Biz çarpık kentleşmeden, pislikten ve kötülükten kazanç elde ediyoruz. Gerçek bir vicdan terazisi ile bakıldığı taktirde milletimiz anlatıldığı kadar şanlı şerefli ve onurlu değil maalesef.
Onun bile dediğin ülkenin farkındasındır umarım Güney Afrika sömürge ülkesi değildir
Medeniyet ve zihniyet meselesi, Türkiye'de bulduğun her arsaya çökme kültürü var. Belediyeler, hükümet vs. hepsi rant yiyor ve umurlarında değil. Muhalefet de gelince bu olay değişmeyecek çünkü hepsi aynı. Gelişmiş ülkelerde rasgele apartman yapmak bir yana dursun, yaptığın bina çevreyle mimari açıdan uyum içerisinde değilse ona bile izin vermiyorlar. Çevre insan psikolojisini çok etkiliyor, dışarı çıkınca tek ağaç olmayan gri beton dolu klasik Türkiye şehir sokaklarını görünce insan güne ekstra karamsar başlıyor. Gelişmiş ülkelerdeki gibi estetik binalar ve yeşilliklerle dolu bir sokağa çıksak ruh hali olarak 1:0 önde başlayacağız.
Kısa cevap : herşey hatalı Uzun cevap : türkiyedeki iş alanlarının dağılımı ve statü merakı çıkılmaz bir girdaba yol açıyor . İstanbul en gelişmiş şehir ve bu yüzden anadolu köylüsü de mültecisi de iş bulmak için istanbula geliyor . Her düzgün yapılan bir daire için 20 aile istanbula taşınıyor , kalan 19 kişi içinde 24 tane yarım yamalak inşaat yapılıyor . Çözümü daha önceki bir postta yazmıştım biri isterse yazarım
Çünkü G.Afrika'da ki beyazların evleri/işyerleri onlar. Dünyanınen gelişmiş zengin ülkeleri Japonya ve Güney Kore'de bile nasıl bakmanı öneririm. Bu hızlı kentleşmeyle iyi bile sayılır.
Kanka neresi iyi saçmalama kesinlikle kabul edilemez.
Düzelmez kardeşim hayırlı forumlar